İnsanın Ruhsal Yapısı ve Davranışlarının Kazalarla İlişkisi
22.05.2019 557 Görüntülenme İLK YARDIM BİLGİSİ 0 Yorum
RUHSAL YAPIYI OLUŞTURAN FAKTÖRLER:
Ruhsal alanı oluşturan üç bölüm vardır.
1. İnsanların yapısında olan haz alma veya duygularını o anda ve orada boşaltmaya yönelik istekleri, dürtüleri, içgüdülerinin; farkında olmadığı iyi ve kötü yönlerinin; öfke, sevgi, nefret gibi duygularının .. yer aldığı bölüm. Bu bölüm insanın isteyici, sinir ve kural tanımayan, sanki her an dürten bölümüdür.
2. İnsan yaşamının ilk yıllarında başlayarak anne baba, diğer insanlar, eğitim kurumları gelenek ve göreneklerinden.. kazandığı bazı değer yargıları vardır. Bunlar daha çok ahlak kuralları, iyi-kötü değer yargıları, insanın yapması ya da yapmaması konusundaki emirleri, cezalandırmayı ve benzeri konuları içine alır; bu yönleri de bir anlamda insanın vicdanı olarak düşünebilir. Açıkça görülebileceği gibi, bu bölümdaha çok insanı kısıtlayan, cezalandıran, engelleyen bir bölümdür. Bu açıdan isteyici ve buyurucudur.
Bu iki bölüm de isteyici olmakla birlikte birbirine zıttır. İki bölümün istekleri çatışırsa, ruhsal denge bozulur. Aşağıda açıklayacağımız üçüncü bölümle bunlar arasında bir çatışma olursa, ruhsal denge yine bozulur.
3. Yukarıda özellikleri açıklanan iki bölümün isteklerini daha kabul edilebilir hale getiren, gerekirse denetleyen, uygun yer ve zamanda isteklerin doyumunu sağlayan uzlaşmacı bir alan vardır ki, bu ruhsal alanın dengeleyici ve mantıklı bölümüdür.
RUHSAL YAPI İLE SÜRÜCÜLÜK İLİŞKİSİ, BAŞKALARINA SAYGI VE BENCİLLİK:
Paylaşma, kavramı yaşamın ilk yıllarında gelişmeye başlar. Anne-babayı kardeşle paylaşma, oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaşma ... gibi. Okul yılları ve sonraki yıllarda bu kavramın gelişmesi sürer. Ancak bu daima yeterli, uygun ve adil bir gelişme göstermeyebilir. Bireyin geliştirdiği kişilik yapısıyla yakından ilgilidir. Paylaşma duygusu yeterince gelişmişse, bencillik ve her şeye herkesten çok kendisinin hakkı olduğu duygu ve düşüncesi ön plana çıkabilir.
Bu kavramın yeterli ve uygun biçimde gelişmesi sürücülükte daha da önem kazanır. Çünkü yolları kullanma, geçiş hakkı, kurallara uyma... gibi konular paylaşma ve başkalarının hakkına saygı gösterme ile yakından ilişkilidir. Bunlara uyulmadığı zaman can ve mal kaybı hemen hemen kaçınılmaz olmaktadır.